|
|
ALT BAŞLIKLAR
Listelenen içerikleri, belli bir alt başlıkta/alt branşta filtrelemek için, aşağıdaki listeden seçim yapabilirsiniz.
+ Tüm Alt Başlıklar ![]() ![]() |
![]() MAKALELER: Türkiye’de genetik çalışmaların tarihçesi İçerik Eklenme Tarihi: 6/16/2009
![]() ![]() Türkiye’de genetik çalışmalar Kurt Coswick ve A. Heilbronn adlı iki Alman bilim insanının ülkemize gelmesi ile başlamıştır. Bu iki Alman araştırıcı ve onların çalışma arkadaşları Mehpare Heilbronn, Sara Akdik, Atıf Şengün ve Emine Bilge gibi bilim insanları sayesinde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi uzun yıllar bir Genetik Merkezi olarak araştırmalarda bulunmuştur. Coswick ve Heilbronn, İstanbul Üniversitesi 25 yıllık çalışmalarının sonuçlarını “Principia Genetica” adlı bir eserle ortaya koymuştur. İnsan genetiği çalışmaları 1930’lu yıllardan itibaren önceleri antropolojik çalışmalar şeklinde başlamıştır. Bu çalışmalar Sadi Irmak, Perihan Çambel, Atıf Kansu ve İhsan Hilmi Antar gibi hekim veya antropologlar tarafından yürütülmüştür. Prof Dr Sadi Irmak bu yıllarda Veraset Biyolojisi adlı kitabını yayınlamıştır. Sitogenetik çalışmalar ise 1958 yılında Dr Reimann tarafından İ.Ü. Tıp Fakültesi Tecrubi araştırma laboratuarında başlamıştır. Reimann’ın asistanı Prof Dr Gülten Erdoğan İ.Ü. Tıp Fakültesi İç Hastalıkları kliniğinde klinik çalışmaları sürdürmüştür. Daha sonra bu çalışmaları 1961 yılında Hacettepe’de Moleküler Genetik ile Prof Dr Altan Günalp, 1968’de gene Hacettepe’de sitogenetik laboratuarı ile Prof Dr Burhan Say ve Ankara Tıp Fakültesinde Prof Dr Bekir Sıtkı Şaylı izlemiştir. Prof Dr Altan Günalp, 1966 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde Modern Biyoloji bölümünü kurarak moleküler biyolojinin sağlık alanına girmesini sağlamıştır. 1970 yılındaki hazırlık çalışmalarından sonra, 1971 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Kliniği’nden Dr. Asım Cenani’nin Batı Almanya Alexander Von Humboldt Vakfı’ndan temin etmiş olduğu cihazlarla bir sitogenetik laboratuarı kurulmuş, buna poliklinik çalışmaları eklenerek 1972’de Genetik ve Teratoloji Seksiyonu şekline dönüştürülmüştür. 1974 yılında Türkiye’de ilk defa bir genetik ve teratoloji servisi eklenmiş ve 1983 yılında seksiyon bilim dalına dönüştürülmüştür. 1985 yılında Ankara Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Bekir Sıtkı Şaylı ile beraber çalışmış Prof. Dr. Memnune Yüksel Apak, İstanbul Tıp Fakültesi’ne katılarak Çocuk Sağlığı Enstitüsü’nde Genetik Bilim Dalı’nı kurmuştur. YÖK sonrası dönemde moleküler biyoloji ve genetik, fen fakültelerinin biyoloji bölümlerinde gelişmeye başladı. Yurt dışına doktora eğitimine giden araştırıcılar, döndüklerinde konuya önemli bir katkıda bulundular. Bu hareket İzmir’den başlayarak, daha sonra diğer Türk üniversitelerine de yayılmıştır. 1984 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde lisans düzeyinde yoğun bir genetik eğitimi verilmesi amacıyla Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü kuruldu. Ve hizmet verdiği dönem içerisinde tıp ve biyoloji programını entegre eden bir model oluşturdu. Günümüzde genetik, tüm dünyada multidisipliner bir dal olarak ele alınmaktadır. İnsanlığın önünde bulunan insanın genetik haritasının aydınlatılması hedefine bir anlamda ulaşılmıştır. Ancak, şimdi ikinci aşama olan gen tedavisinin yaşama geçirilmesi, konuyla ilgili bilim insanlarına düşen önemli bir görev olarak görülmektedir. Bu konuda hızlı çalışmalar sürmekte ve bazı pilot hastalıklarda olumlu sonuçlar alınmaktadır. Ülkemizde genetik ile ilgili temel araştırmalar tıp dışı alanda da TÜBİTAK gibi kurumların önderliğinde sürdürülmektedir. Daha kaliteli çiftlik hayvanlarının üretilmesi, transgenik bitki ve gıdalar konusunu bunlar arasında sayabiliriz. Sağlık açısından bakıldığında ise, ülkemizdeki üniversitelerin tıp fakültelerinde genetik hastalıkların tanısının konulması süreci, giderek yaygınlaşan ölçüde uygulama alanına girmektedir. En son moleküler genetik ya da sitogenetik teknikleriyle hastalığın tanısı konabilmekte ve hastaya bu bağlamda genetik danışma verilmektedir. Bu çok sayıdaki kalıtsal hastalık için uygulanabildiği gibi, bazı birimler, özellikle prenatal tanı konusunda da kendilerini geliştirmişlerdir. İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki PRETAM bu hizmeti başarıyla veren bir merkezdir. İstanbul Üniversitesi DETAE Genetik Biriminde bazı hastalıkların genetik analizi yapılmaktadır. İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ile Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji Bölümü pek çok temel araştırmada başarılı kurumlardır. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Dalı da Genetik ile ilgili önemli bir merkez olup 15 öğretim üyesi, yaklaşık 20 asistan ve 20nin üzerinde lisansüstü öğrencisiyle Genetik alanında önemli bir merkez haline gelmiştir. Günümüzde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Dalı içerisinde yapılanmış sitogenetik ve moleküler genetik birimlerinde yürütülen eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yanı sıra genetik hastalara hem genetik danışma verilmekte hem de rutin genetik testler uygulanmaktadır. Bu testler arasında Kistik Fibroz, β-Talasemi, Faktör V Leiden, FMF (Ailesel Akdeniz Ateşi) ve birkaç hastalıkla ilgili moleküler mutasyon analizleri yapılmakta; ayrıca bazı kanserlerin sitogenetik olarak teşhisleri kromozom analiz yöntemleriyle bakılmaktadır. Ayrıca gebelikte Down Sendromu veya nöral tüp defekti gibi bazı kalıtsal ve doğumsal anomalilerin risk analizleri rutin olarak yapılan ikili ve üçlü testlerle incelenmektedir. Ülkemizdeki en önemli eksiklik, bu alandaki öncelikli konuların saptanmasında yaşanmaktadır. Bu konuların belirlenmesi ve hem sağlık alanında hem de biyoteknolojik ürünlerin geliştirilmesine yönelik olarak TÜBA, TÜBİTAK, YÖK, DPT gibi kurumlar ve ilgili bakanlıklar arasında eşgüdüm sağlanması ve strateji geliştirilmesi gerektiğine inanmaktayım. Genetik biliminin multidispliner bir dal olduğu, yani biyoloji, tıp, kimya, bilgisayar bilimleri gibi alanları içerdiği ve bu konunun yetişmiş insanlarının el ele vermesiyle, dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir hızla gelişeceğine olan inancımı vurgulamak isterim.
Anahtar Kelimeler: tubitak , yök , genetik , tahrihçe , 11. Ulusal Tıbbi Biyoloji ve Genetik Kongresi
EN ÇOK OKUNANLAR
+ Türkiye’de genetik çalışmaların tarihçesi (50100)
![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
EN SON EKLENENLER
|
BRANŞ DOKTORU KİMDİR?
![]() Genetik Bilimler Prof Dr Turgut Ulutin 1960 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul&rsquo... + Devamını okumak için tıklayınız |
||||||||||||||||||||||||||||||||
|