|
|
ALT BAŞLIKLAR
Listelenen içerikleri, belli bir alt başlıkta/alt branşta filtrelemek için, aşağıdaki listeden seçim yapabilirsiniz.
+ Tüm Alt Başlıklar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
MAKALELER: Cinsel işlev bozukluklarının değerlendirme ve tedavisinde etik ilkeler İçerik Eklenme Tarihi: 3/21/2010 1:00:21 AM
![]() Cinsel işlev bozuklukları ile ilgili yapılan etik dışı uygulamalar şunlardır:
1. Yeterli eğitim, bilgi ve deneyimi olmayan kişilerin tedavi uygulamaları
2. Hastaya yeterli bilgi vermemek
3. Hastayla hekim-hasta ilişkisinin dışına çıkan ilişkler kurmak
a) Hasta ile sosyal ilişki kurmak
b) Hastayla duygusal, cinsel yakınlık kurmak
c) Hastayla, ticari ya da çıkar ilişkisi kurmak
4. Hastadan edindiği bilgileri saklamamak, başkalarıyla paylaşmak
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARININ
DEĞERLENDİRME VE TEDAVİSİNDE
ETİK İLKELER
Doğan Şahin
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Sosyal Psikiyatri Servisi
GİRİŞ
Cinsel işlev bozuklukları olguları çeşitli uzmanlık dallarındaki hekimlere ve hekim olmayan ruh sağlığı çalışanlarına başvurabilmektedir. Cinsel işlev bozuklukları ile ilgili etik dışı uygulamaların başında yeterli bilgisi ve deneyim olmayan meslektaşlarımızın cinsel işlev bozuklukları olgularını tedavi etmeye çalışmaları gelmektedir.
Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılan yöntemler basit görünmekle birlikte, eğitim almamış, yeterli bilgi ve deneyimi olmayan kişilerin uygulaması tedavide sorunlara yol açmakta dolayısıyla sıklıkla başarısızlıkla sonuçlanmakta ve hastaların tedavi olabilme olasılıklarını azaltmaktadır. Kötü yapılmış ve başarısızlıkla sonuçlanmış bir tedavi girişimi cinsel tedavilere olan güveni azaltmakta ve hastaları ümitsizliğe ya da başka tedavi arayışlarına sevk etmektedir.
Kulaktan dolma ya da kitaptan okuyarak tedavi yapmaya kalkışmak, yeterli yetkinliğe ulaşmadan süpervizyonsuz çalışmak hastaların zarar görmesine neden olduğundan etik dışı sayılmalıdır.
Cinsel tedavi uygulayabilecek uzmanın nitelikleri ne olmalıdır?
Cinsel tedavi uygulayacak kişinin cinsel sorunların çözümünde kullanılan tüm tekniklere ve araçlara hakim olması gerekir. Bir cinsel tedavicinin önce bir terapi yöntemini iyi bilmesi gerekir. Bir terapi yöntemini iyi bilmeden ve bunun için gerekli eğitimi almadan sadece cinsel tedavi öğrenilerek cinsel terapist olunamaz.
Cinsellik kendi başına ele alınabilecek ve kişinin bütününden yalıtılmış bir işlev değildir. Cinsel tedavicinin kişinin bireyselliğini ve bütünselliğini kavrayacak bir donanıma sahip olması gerekir. Ayrıca duygudurum bozuklukları, kişilik bozuklukları, fobiler, korkular, çatışmalar, obsesyonlar gibi önemli etkenleri tanıyabilmeli ve kişinin yakınmalarının ardında yatabilecek ilişkisel problemleri anlayabilmelidir. Toplumda yaygın olan ve hastayı etkileyebilecek cinsel inanış ve tutumların çeşitliliğini bilebilmeli, hastayı etkileyebilecek yanlış inanışlardan haberdar olmalıdır.
Cinsel terapistin cinsel arzu, uyarılma orgazm gibi cinsel döngünün tüm evrelerini ve buralardaki bozuklukları iyi bilmesi gerekir. Kişinin cinsel sorununa değil tüm kişiliğine yaklaşırken sadece bir yaklaşımla sınırlı kalmamalı, dinamik yaklaşım, davranışçı-bilişsel yaklaşım gibi temel okulların cinsel sorunlara yaklaşımlarını bilmelidir.
Cinsel sorunların ardında yatabilecek medikal problemleri, ilaç kullanımını, ürolojik, jinekolojik, nörolojik ve endokrinolojik nedenleri tanıyabilmeli, yaşlanmanın etkisini değerlendirebilmelidir. Medikal tedavilerle çözümlenebilecek sorunları tanıyabilmeli ve uygun ilaç seçimi yapabilmeli ya da hekim değilse hangi durumlarda konsültasyon istemesi gerektiğini bilmelidir.
Cinsel tedavilerde kullanılabilecek, video, kitaplar, nefes alma teknikleri, relaksasyon uygulamaları yanında biyopsikolojik yaklaşımlar, tıbbi ve endokrinolojik tedaviler hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdır.
Bütün bunlar ancak, denetim altında alınan bir eğitim ve süpervizyon süreci ile kazanılabilecek şeylerdir. Bir çok batı ülkesinde bir kişinin seks terapisti olmadan önce süpervizyonla bu alanda en az 5 yıl çalışması ve gerekli eğitimi alması gerekmektedir.
Cinsel terapist,kendi ehliyetinin ve yeterliliğinin sınırlarını bilmeli ve bunu hastaya da zamanında bildirmelidir. Hastanın kendi ehliyetini yanlış anlamasına yol açmamalı, meslek, eğitim, deneyim, yetenek ve becerisiyle ilgili yanlış bilgiler vermemelidir. Eğer kendi bilgi ve becerileri ile hastanın tedavi olmayabileceğini düşünüyorsa hastaya başka terapistler veya uzmanlar önermelidir.
Cinsel tedavicinin uyması gereken etik kurallar
Cinsel tedavici kendi meslek grubunun genel etik kuralları dışında şu kurallara da bağlı olmalıdır:
Tanı koymadan önce yeterli bir anamnez almalı ve gereken tetkikleri yaptırmalıdır. Yeterli anamnez almaksızın ya da gerekli araştırmaları ihmal ederek tanı koymak da hastanın zarar görmesine yol açtığından etik bir ihlal sayılır.
Uygulanacak tedavinin seçiminden tedavici sorumlu olmakla birlikte hastayı olası tüm tedavi çeşit ve olanakları konusunda aydınlatmalı ve onun da fikrini almalıdır. Tedaviden önce söz konusu cinsel sorunun yapısı, uygulayacağı tedavinin özellikleri ve kuralları, bu sorun için uygulayacağı tedavinin etkinliği konusunda hastaya bilgi vermelidir. Deneyim ve eğitiminden bağımsız olarak, tedavi sürecinde karşılaşabileceği bazı sorunları göremeyebileceğini, bu nedenle uygun bir süpervizörü olması gerektiğini bilmelidir.
Mesleki uygulamalarında, niteliksiz veya ehliyetsiz veya etik kurallara uymadığını bildiği kişilerle birlikte veya yardımlaşarak çalışmamalıdır.
Hastayla tedavi ilişkisi dışında ticari veya sosyal ya da herhangi bir başka ilişkiye girmemelidir. Hasta istese de hastasıyla asla herhangi bir cinsel eyleme girişmemelidir. Cinsel davranışın uygunsuzluğuna karar vermek için terapötik ilişkinin sürmekte olması yeterlidir.
Sadece hastası ile değil hasta ile ve yakın duygusal bağı olan kişilerle veya birinci dereceden yakınlarıyla da bilerek hiçbir ikili ilişkiye girmemelidir.
Hasta ile girdiği tedavi ya da danışma ilişkisi sürecinde hastaya ait edindiği tüm bilgileri ayrıca hasta ile mesleki ilişkisini de saklı tutmalıdır. Hastadan edindiği bilgileri şu koşullar dışında gizli tutmalıdır:
a)hasta,açıklanabilecek bilginin tipini,hangi amaçla kullanılacağını,
kime açıklanabileceğini,bu yetkiyi gönüllü olarak verdiğini belirten,
hastanın ismini ve tarihi içeren bir şekilde yazılı onay verirse,
b)hastanın ya da bir başkasının hayatına ya da güvenliğine ilişkin açık bir tehlike varsa,
c)yasal bir zorunluluk varsa.
Cinsel tedavici yapacağı araştırma ve yayınlarda araştırma ve yayın etiğine uygun davranmalıdır.
Hastanın gizli bilgilerini süpervizör ya da konsültan gibi profesyonel kişilerle de sınırlı bir şekilde paylaşmalıdır. Bu kişilerin süpervizyon ya da konsültasyon sürecinde edindikleri bilgilerin gizliliğine uyması da üyenin sorumluluğundadır.
Profesyonel uygulamaları ile ilgili kayıt tutmalı ve bu kayıtların güvenli bir biçimde saklanmasını da temin etmelidir. Kendi ölümü ya da mesleki uygulamalarını engelleyecek bir sağlık sorunu olması durumunda da,kayıtlarının güvenliğini sağlamalıdır.
Çift ya da aile gibi gruplara hizmet veriyorsa,grup içinde de her üyenin gizlilik hakkını korumalıdır.
Çocuk ya da ergen hastanın gizlilik hakkını ebeveynin bilme hakkı ile uygun biçimde dengelemelidir.
Hasta uygulanan tedaviden yarar görmüyorsa, verdiği profesyonel hizmeti son landırmalı ve hastaya başka profesyonel yardım kaynaklarını sunmalıdır.
KAYNAKLAR
Anahtar Kelimeler:
EN ÇOK OKUNANLAR
+ Kadında Cinsel Uyarılma Bozukluğu (Kadında cinsel haz alamama) (95660)
![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
EN SON EKLENENLER
+ Cinsel işlev bozukluklarının değerlendirme ve tedavisinde etik ilkeler (44236)
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() BRANŞ DOKTORU KİMDİR?
Cinsel Sağlık p 1983 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. br - 1983-1986 yıllarında Antakya Sağlık ... + Devamını okumak için tıklayınız |
||||||||||||||||||||||||||||||||
|