MAKALELER: Kadın ve Erkekte Cinsel Anatomi ve Fizyoloji
İçerik Eklenme Tarihi: 24.12.2009 11:50:00
Yazar
Prof.Dr. Doğan Şahin
Paylaş ve Kaydet
Kadın ve Erkekte Cinsel Anatomi ve Fizyoloji hakkında bilgi
CİNSEL ANATOMİ VE FİZYOLOJİ
KADIN CİNSEL ANATOMİSİ
Kadında dış cinsel organlar; büyük dudaklar, klitoris, küçük dudaklar, üretral açıklık ve vajina girişidir. Kadında cinsel uyarılma olmadığı zamanlarda, ilk bakışta büyük dudaklarla karşılaşılır, küçük dudaklara, klitorise, vajinaya ve üretra açıklığına koruma sağlar. Küçük dudaklar vajinal girişin etrafını çevreler ve klitorisin biraz altında birleşir. Bu bölge, cinsel uyarılma sırasında kabarır ve renk değiştirir. Vajinal kanal uyarıyla genişler. Cinsel heyecanın başlamasıyla birlikte 10-30 saniyede vajinal ıslanma meydana gelir. Vajinanin sadece 1/3 dış kısmı cinsel yönden uyarılabilir, geri kalan bölüm sadece basıncı hisseder. Rahim de ise giriş bölümü (serviks) basıncı ve titreşimi hisseder. Klitoris, anatomik ve fizyolojik özellikleri bakımından erkekteki penis muadili bir organdır. Cinsel uyarılma esnasında genişler, kabarır. Heyecanlanma evresinde en ufak uyarı, fantezi kurulmasi bile klitorisin çapında artmaya neden olur.
İç genital yapı ve organlar; himen (kızlık zarı), serviks, uterus, fallop tüpleri ve overlerdir. Kızlık zarı, vajina girişinin 2-3 cm iç kısmında, dairesel bir hat oluşturan, soğan zarı kalınlığında, memranöz yapıda mukozal kıvrımdır.
KADINDA CİNSEL İŞLEVİN FİZYOLOJİSİ VE CİNSEL YANIT DÖNGÜSÜ
1) Uyarılma evresi: Bu evrede cinsel organlara kan akışında artma ve buna bağlı olarak ıslanma, kabarma gibi değişikliklerle memelerde büyüme ve meme uçlarında dikleşme ortaya çıkar..
2) Plato evresi: Cinsel uyarının sürmesiyle birlikte cinsel heyecan giderek artar ve plato evresine girilir (Tablo-1). Memelerdeki büyüme en ileri seviyeye ulaşmıştır. Cinsel organlardaki yerel kanlanma artışının yanında genel olarak kan dolaşımı hızlanır. Göbek etrafında başlayan kızartılar memeye daha sonra da kollar, kalça ve sırta doğru yayılır. Plato evresinin sonlarına doğru kaslardaki gerilim, hızlı nefes alıp verme, kalbin hızlı çarpması, kan basıncında artma belirginleşir ve anüsü çevreleyen kaslarla kalça kaslarında kasılmalar gözlenir.
3) Orgazm evresi: Evreler arasında süre açısından en kısa ancak cinsel haz açısından en yoğun olanıdır. Orgazm sırasında vajinanın dış 1/3 lük kısmındaki kaslarında ritmik kasılmalar meydana gelir. Bu kasılmaların şiddeti ve sayısı kişiden kişiye oldukça değişkendir. Genellikle 3-5 bazen 10-15 defa kasılma olur. Başlangıçta çok güçlü ve kısa aralıklarla olan bu kasılmaların, gittikçe şiddeti ve aralık süresi uzar (Tablo-1).
Plato evresinin sonuna doğru belirginleşen kaslardaki gerilim, hızlı nefes alıp verme, kalbin hızlı çarpması, kan basıncında artma orgazm boyunca da sürer.
4) Çözülme evresi: Genital organlarda oluşmuş fizyolojik değişikliklerin aynı sırayı takip ederek uyarı öncesi duruma dönmesi, gevşeme dönemi.
Kadın cinsel davranışının endokrin temeli
Kadın cinselliğiyle ilişkili temel hormonlardan ilk sırada olanlar; östrojen ve progesterondur.
İkinci sırada ise hem over hem de adrenal korteks (böbrek üstü bezleri) tarından üretilen androjenler vardır. Östrojen vajina mukozasının normal durumunun sürekliliği için gereklidir, ayrıca cinsel uyarı olduğundaki lubrikasyon ve kabarmadan sorumludur.
Androjen daha çok cinsel ilgi, istek ve arzu ile ilişkilidir. Kadında, siklik olarak salgılanan hormonların seviyelerine göre değişik paternler oluşur. Örneğin, östrojenin kadının cinsel birleşme isteğinden sorumlu olduğu, testesteronun ise bir partner ile sevişmek ya da birleşme isteğinden çok masturbasyona yönlendirdiği öne sürülmektedir. Progesteron ise kadının siklusu sırasında değişik seviyelerde bulunur ve aktif sevişme ve cinsel istek duygularını bastırırken, analık ve sarılma duygularını artırır.
ERKEKTE CİNSEL ANATOMİ
Dış genital organlar; penis ve skrotumdur. Penisin gövdesi, erektil olabilme özelliğine sahip 3 silindirik yapıdan oluşur. Birbirine paralel uzanan 2 kavernöz ve bir de spongioz yapı. Spongioz yapının içinden üretra geçer. Spongioz yapının sonlandığı yer penisin başı ya da glans penis olarak isimlendirilir. Glans duyarlı sinir uçlarına sahiptir, dolayısıyla direk uyarılmaya hassastır, ağrılı olabilir. Skrotum içinde testisler bulunan, ince ve duyarlı bir deriye sahip yapıdır. Testislerde spermatozoa ve seks hormonları üretilir. Prostat bezi, semen sıvısını oluşturan salgılar üretir. Ejakulasyonun hemen öncesinde cowper bezi trafından salınan sıvı, sperm hücresi içermez.
Erkekte cinsel işlev fizyolojisi ve cinsel yanıt döngüsü
1) Uyarılma evresi: Erkekte asıl olarak dış genital organlar cinsel uyarıya belirgin duyarlılığa sahiptir. Peniste ereksiyon sağlandıktan sonra, uyarılma sürerse ereksiyon uzun süre devam edebilir. Ancak uyarılma ve plato evreleri boyunca, cinsel uyarı sürüyor olsa bile, dış etkenlerde ortaya çıkan bir değişiklik ya da psikolojik gerginlik ereksiyonu kısmen ya da tamamen kaldırabilir. Cinsel uyarı devam ederse ereksiyon tekrar sağlanabilir. Çoğu erkekte ereksiyon halindeki penisin uzunluğu 12.5-17.5 cm arasındadır. Uyarılma evresi sırasında belirgin bir şekilde fluaktasyonlar yaşanır.
2) Plato evresi: Cinsel uyarının çok arttığı orgazm öncesi dönemde cowper bezlerinden salınan mukoid bir sıvının üretral açıklıktan dışarıya aktığı gözlenir. Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de genital organlardaki lokal kanlanma artışının yanında sistemik kanlanma artışı belirtileri de gözlenir. Bu evrenin süresi kişiler arasında hatta aynı kişide değişik zamanlarda oldukça değişkendir. Erken boşalması olan erkeklerde aşırı kısadır.
3) Orgazm evresi: Bu evrede ejakulasyon gerçekleşir. Orgazm evresi boyunca skrotum ve testislerde plato evresinde oluşan değişikliklere ek başka bir şey gözlenmez.
4) Çözülme evresi: Kadınlarda olduğu gibi bu evrede, genital organlarda oluşmuş fizyolojik değişikliklerin aynı sırayı takip ederek uyarı öncesi duruma dönmesi gerçekleşir, gevşeme yaşanır.
5) .Yanıtsız evre: Bu evre sadece erkeklerde vardır. Orgazmdan sonra erkekler yeniden cinsel olarak uyarılmaları için kişisel farklılıklar gösterebilen ve yaşla paralel olarak artan bir süreye gereksinim duyarlar.
Erkekte cinsel davranışın endokrin temeli
Erkekte temel seks hormonları, testesteron, dihidrotestesteron, androstenedion olarak adlandırılan androjenlerdir.
Testesteron, cinsel ilgi ve isteğin sürdürülmesinde ve ejakulasyon kapasitesinde önemli bir rol oynar. Testesteronun cinsel davranış üzerindeki etkisinin, cinsel isteği yönlendirme ve maskulen tipte davranış paternini ortaya çıkarma şeklinde olduğu kabul edilmektedir.
p 1983 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. br - 1983-1986 yıllarında Antakya Sağlık Eğitim Merkezinde mecburi hizmet, br - 1986-1987 yıllarında İstanbul I. Ordu Karargâhında askerlik hizmetini yaptıktan sonra 1987-1988 yıllarında Kadıköy Sağlık Eğitim Merkezi’nde mecburi hizmetini tamamladı. 4 yıl mecburi hizmet ve 16 ay askerlikten sonra Taksim Eğitim Hastanesinde Nöroloji ihtisasına başladı. 1988-1989 yıllarında sürdürdüğü nöroloji uzmanlık eğitimini yarıda bırakarak 1989 yılında İstanbul Tıp Fakültesinde başladığı psikiyatri uzmanlık eğitimini 1994 yılında tamamladı. br - 1994-1995 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesinde uzman olarak çalıştıktan sonra istifa ederek İmago Terapi Merkezinde çalıştı. 1997 yılında tekrar İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında çalışmaya başladı. br - 1997 yılından beri İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Sosyal Psikiyatri Servisi’nde ve ek olarak 2007 den beri Cinsel Yaşam, Sorunları ve Tedavileri Programında öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. - p p 1999-2000 yıllarında New York Üniversitesi “Uluslararası Travma Çalışmaları Programında” misafir öğretim üyesi olarak çalıştı. - p p 2000 yılında Doçent, 2008 yılında Profesör olmuştur. - p p Uzmanlık eğitiminden başlayarak, özellikle kişilik, kişilik bozuklukları, psikanalitik terapiler ve cinsel sorunlar ile başta işkence olmak üzere travma üzerinde çalışmış, ayrıca bu sorunların sosyal yönleri ve toplum psikiyatrisi ile ilgilenmiştir. br - Cinsel işlev bozuklukları alanındaki uzman kişilerin sayısını artırabilmek amacıyla 1997 yılında Cinsel İşlev ve Bozuklukları Eğitim Sempozyumu-I’in ve 1998 yılında yapılan Cinsel İşlev ve Bozuklukları Eğitim Sempozyumu-II’nin organizasyonunda sempozyum sekreteri ve eğitici olarak görev almıştır. Cinsel işlev bozuklukları ile ilgili eğitim vermek üzere çok sayıda ilde konferanslar veren Şahin, 11 arkadaşı ile birlikte 1998 yılında Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneğini (CETAD) kurdu. Kurulduğundan beri cinsel terapi eğitimi veren dernekte eğitici ve süprevizör olarak çalışmakta ve halen Derneğin Genel Sekreterliğini yürütmektedir. br - 1994 yılından beri aynı zamanda kişilik bozuklukları alanında, tedavi, araştırma ve eğitim etkinleri sürdürmekte halen çeşitli hastane ve kurumlarda çalışan psikiyatr ve psikologlara yönelik 4 yılı aşkın bir zamandır dinamik terapiler ve kişilik bozuklukları alanında eğitim vermektedir. br - 2008 yılında kurduğu Psiko-politik Çalışma Grubu’nda sosyal psikiyatri ve sosyal, politik gelişmelerin psikolojik yönlerinin araştırılmasına yönelik çalışmalar yürütmektedir. - p p Kurumsal Görevler br - Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şube Başkanı ve Psikiyatride İnsan Hakları ve Etik Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü br - Türk Nöropsikiyatri Derneği II. Başkanı ve Etik Kurul Üyesi br - Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği Genel Sekreteri br - - p